Türkiye’deki seçim sonuçlarını değerlendiren AP Türkiye Raportörü Kati Piri tek başına iktidar olan AKP’ye “Kürtlerle barış görüşmeleri yeniden başlatılmalı, basın özgürlüğü ve temel hakları sınırlamaktan vazgeçilmeli” mesajı verdi. Piri aksi halde Türkiye ile AB ilişkilerinin çok gergin olacağına dikkat çekti.
| Avrupalı siyasetçilerden Türkiye’de seçim sonuçlarına dair değerlendirmeler gelmeye devam ediyor. Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, 1 Kasım seçimlerinden birinci parti çıkan AKP’nin tavrının Avrupa Birliği’yle (AB) ilişkilerin geleceği ve ülke içinde siyasi istikrarı sağlama konusunda kilit olacağını söyledi.
AKP’nin iki seçeneği var Bundan sonraki süreçte AKP’nin iki seçeneği olduğunu dile getiren Piri, “AKP tekrar güvenliği sağlamak için açık bir yetki aldı. Birincisi siyasi istikrar, Kürtlerle çözüm süreci yeniden başlatılırsa ve kutuplaşma bir şekilde son bulursa mümkün olabilir. İkinci seçenek ise, bu sonuç eğer Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı basın özgürlüğünü ve temel hakları sınırlama konusunda cesaretlendirirse AB ve Türkiye ilişkileri çok gergin kalacak” mesajını verdi. AKP endişeye yol açıyor BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Piri, son 13 yılda AKP’nin iki farklı yüzle ortaya çıktığını ifade ederek “Bir tanesi Türkiye’de büyük reformlar yapan bir parti, diğeri de son yıllarda reformları yerine getirmeyen ve bizim endişe duyduğumuz bir parti” dedi. Eleştirilere kulak verilmeli 2011’den bu yana Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerde büyük bir gerileme yaşandığını ve bundan endişe duyduklarını ifade eden Piri, “Eğer Türkiye Avrupa ile ortaklık ve katılım sürecini hızlandırma konularında ciddiyse bizim eleştirilerimizi dinlemeye istekli olmalı” dedi. Avrupa’nın da Türkiye ile ilişkilerde geçmişte hatalar yaptığını, ancak Türkiye’de Avrupa perspektifi olduğundan emin olmak istediklerini belirtti. İlerleme Raporu’nun ertelenmesi çok kötü strateji Avrupa Komisyonu’nun yıllık İlerleme Raporu’nu Türkiye’deki seçimler nedeniyle ertelemesini de sert bir dille eleştiren Piri, “Ne yazık ki son 12 ayda Türkiye’de kilit konularda büyük bir gerileme var. Raporun içeriği bu anlamda bir sürpriz olmayacak. Ancak sürpriz olan Komisyon’un seçimlerden önce raporu yayımlamamaya karar vermesi. Bu daha önce hiç olmadı. İlk defa olarak Komisyon Türkiye’nin katılım sürecini gerçeklere dayandırmak yerine siyasi bir süreç yapma kararı almış oldu. Yani seçim kampanyasında bazı politikacıları kızdırmamak için bunu siyasi bir araca dönüştürdü. Bu bence çok kötü bir strateji ve bizi güvenilir bir ortak yapmıyor. Raporu ertelemek AB’nin temel değerlerini müzakere etmeye niyetli olduğumuz izlenimi veriyor. Ve bu da çok kötü bir sinyal” dedi. Üyelik süreci pazarlık konusu edilemez AB ile Türkiye arasında devam eden Suriyeli mülteciler konusundaki pazarlığa da değinen Piri, meselenin Türkiye’nin AB süreciyle ilişkilendirilmesinden rahatsız. Piri, “Evet, büyük bir sorunumuz var ve Türkiye’ye ihtiyaç duyuyoruz. Ama bizim de göçmenlerin yerleştirilmesi, sınırların güvenliği gibi konularda Türkiye’ye sunacağımız yardımlar var. Avrupa seçim kampanyası sırasında değil, çok daha önce Türkiye’ye ulaşmalıydı. Üyelik süreci ve göçmen krizi bütünüyle iki ayrı konu” dedi. Merkel’e ‘destek’ eleştirisi Zira Almanya Başbakanı Angela Merkel’in seçimden iki hafta önce AB adına Türkiye’ye yaptığı ziyaret, “Erdoğan ve AKP’ye seçim desteği” olarak görülerek çok eleştirilmişti. Cem Özdemir sert konuştu Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir de Merkel’in Türkiye’deki seçim sonuçlarında payı olduğunu düşünenlerden. Merkel’in Türkiye ziyaretiyle adeta Erdoğan’a destek çıktığını söyleyen Özdemir, “Doğrusu Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) ile Berlin’deki büyük koalisyonun Türkiye’de tuhaf dostları var” dedi. Kürtlerle barışa son verildi Hessen Radyosu’na değerlendirmelerde bulunan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP’nin seçim zaferi gazetecilerin korkutulup dayak yiyeceği, TV’lerin kapılarına yayın sırasında kilit vurulacağı, gazetecilerin işlerini kaybedeceği, ve muhalif parti bürolarının ateşe verileceği anlamına geliyor. AKP’nin zaferi, Kürtlerle barış sürecine son vermek demektir.” Başkanlığın önü açıldı Yeşiller Partisi Eşbaşkanı, seçim sonucuyla birlikte fiilen AKP’nin istediği tarzda bir anayasa değişikliğinin önünün de açıldığını söyledi. Cem Özdemir’e göre AKP’nin mecliste çoğunluğu elde etmesiyle birlikte Erdoğan başkanlık sistemini yeniden gündeme getirecek. Erdoğan’ın seçim öncesinde yaptığı, “Başkanlık sistemi için TBMM’de 335 sandalyelik bir çoğunluk da yeterli” beyanatını hatırlatan Özdemir, “Bu sözleri Erdoğan’ın anayasa anlayışını gayet iyi yansıtıyor” dedi. HDP’nin barajı geçmesi başarı Özdemir, AKP’nin seçim kampanyasında kullandığı ötekileştirme söylemine devam etmesi durumunda Türkiye’yi felakete iteceği uyarısını yaptı. Özdemir, tüm bu koşullarda HDP’nin barajı geçmesini de başarı olarak nitelendirdi. HABER MERKEZİ |
yozgurpolitika.wordpress.com 