Nusaybin devlete güvenmiyor

Nusaybin’de sokağa çıkma yasağı 14. günde sona erdi ancak ilçedeki polis ablukası devam ediyor. Saldırılara karşı tetikte olan halk, geceyi barikatlar ardında nöbette geçirdi.

Mardin’in Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasağı 14’üncü gün direnişle kırılırken, polis yığınağı ve ablukası ise devam ediyor. Saldırı ve direnişin merkezi Abdulkadirpaşa, Fırat, Dicle ve Yenişehir mahallelerini birbirine bağlayan Çağçağ Caddesi üzerinde 14 gün boyunca konuşlanan ve mahalleleri tarayan onlarca zırlı araç, yasak ardından caddeyi terketmedi, zırhlı araçlarla tur atarak halka gözdağı vermeye çalıştı. Yasak süresince Devrim Mahallesi’nde bulunan Newroz alanına yerleşen ve buradan mahalleleri tarayan, top atışlarına tutan zırhlı araçların da bekleyişleri sürerken, eski Devlet Hastanesi civarında da çok sayıda zırhlı araç ve TOMA bekletiliyor. İlçe girişine birkaç kilometre uzaklıkta bulanan Êzîdîlerin kaldığı AFAD kampının da özel harekatçılar tarafından üs olarak kullanılmaya devam edildiği, zırhlı araçlarla kampa giriş çıkışların sürdüğü bildirildi.

Sabaha kadar nöbet 

Saldırılara karşı tedbiri elden bırakmayan halk olası bir yasağa karşı da önlem ve tedbirlerin aldı. Gece boyunca mahallelerde nöbet tutulurken, saldırıdan zarar gören barikatlar da sağlamlaştırıldı. Aralarında HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Nusaybin Belediyesi Eşbaşkanları Sara Kaya ve Cengiz Kök’ün de bulunduğu seçilmişler Fırat Mahallesi Taziye Evi’nde halkla bir araya gelerek soğuk havaya rağmen sabaha kadar direnişi sürdürdü.

Özgürlükten taviz yok

Can kayıpları ve ilçedeki büyük yıkıma rağmen direnişten vazgeçmeyen Nusaybinliler “Ne direnişten ne özgürlüğümüzden taviz vermeyeceğiz” diyor. “Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin zalim olduğunu” belirten Şükrü Akay adlı Nusaybinli, “Halk olarak hiçbir zaman davamızdan vazgeçmeyeceğiz. 40 yıldık direndik, 40 yıl daha direneceğiz. Direnişimizi daha da büyüteceğiz. Devletin yasaklarına karşı sürekli direneceğiz” diye konuştu.

Geri adım yok 

Hendeklerin saldırılara karşı kendilerini korumak amacıyla açıldığını belirten Emine Ercik, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşülüp çözüm masasına dönülünceye kadar direnişe devam kararlılığında olduklarını söyledi.

Saldırıların kendilerini korkutamayacağını belirten Atiye Yılmaz ise “Hiç kimse demesin topraklarından kaçmışlar, kanımızı bu topraklarda döksek de terk etmeyeceğiz. Erdoğan’ın ağır silahlarına karşı direnişimizden bir adım bile geri adım atmayacağız” dedi.

Boyun eğmeyeceğiz

“Bu halk kesinlikle Erdoğan’ın çetelerine boyun eğmeyecektir” diyen Mehmet Öner şöyle devam etti: “Erdoğan bu mesajı çok iyi anlasın. Nusaybin’in sokaklarına saldıran çeteleri, direnişimizle püskürtmeye devam edeceğiz. Bu günden sonra direnişi daha çok büyüteceğiz.”

Dağ ve şehir birleşecek

1990’lardan bu yana devletin saldırılarına karşı direndiklerini vurgulayan Nurşen Demir ise şöyle dedi: “Ne olduğu belli olmayan binlerce çeteyi Nusaybin’e getirdiler ama direnişimizi kıramadılar. Direniş bizimle başladı, çocuklarımızla devam edecek. Bu ateş nasıl gürleşiyorsa davamız da bu ateş gibi gürleşiyor. Artık savaşımız dağda değil Nusaybin’de devam ediyor. Direnişi şehrimizde geliştireceğiz. Dağ ve şehirleri birleştireceğiz. Erdoğan’ın ve AKP’nin saldırılarına karşı gelin hep birlik olalım.”

 DİHA/MARDİN 


Keskin nişancılara direndi

Nusaybin’de keskin nişancıların zorla evlerinin çatısına çıkmasına engel olmak isteyen aileye dakikalarca işkence yapıldı. Abdurrahman Eroğlu, “Devlet bizim evlerimizde kurduğu mevzilerden halkımızı katlediyor. Buna müsaade edemezdim” dedi.

Devrim Mahallesi’nde ikamet eden, evlerine kapılarını kırarak giren polisin çatıya keskin nişancı yerleştirmesine engel olan Abdurrahman Eroğlu, eşi Ayşe Eroğlu ve oğulları Ferhat Eroğlu ailenin diğer üyelerinin gözü önünde vahşice darp edildi. Evlerini gasp etmelerine engel olduğu için  özel harekatçı polislerin dakikalarca işkencesine maruz kaldıklarını söyleyen Eroğlu, “Bir ve iki yaşlarında torunlarım, gelinim ve eşimin çığlıklarına aldırış etmeden vahşice saldırdılar” dedi. Tepkiler üzerine özel harekatçıların evlerini terk ettiğini söyleyen Eroğlu, şu çağrıyı yaptı: ”Devletin keskin nişancı katillerinin evlerinizin çatılarını kullanarak halkınızı, çocuklarınızı, kadınlarınızı katletmesine izin vermeyin. Direnin, korkmayın, ben ne pahasına olursa olsun izin vermedim, bundan sonra da vermeyeceğim.”

Kürdistan’da sokağa çıkma yasağı ve devlet saldırılarının yaşandığı kentlerde katledilen ve yaralanan onlarca sivilin büyük çoğunluğu yüksek binaların çatılarına yerleştirilen keskin nişancılar tarafından vuruluyor.

Yorum bırakın